D Vitamini Nedir, Ne İşe Yarar, Nasıl alınır?

D Vitamini Eksikliği

1920 yılında, çocuklarda görülen bir kemik hastalığı olan raşitizme çare aranırken D vitamini keşfedilmiş oldu. İlerleyen yıllarda yiyeceklerin D vitaminiyle güçlendirilmesi ve raşitizm vak’alarına daha az rastlanması gibi gelişmeler kaydedildi. Ancak D vitamini ile ilgili araştırmalar daha yeni başlıyordu. D vitamininin insan sağlığı üzerinde kemik kırıklarından prostat kanserine, kalp damar hastalıklarından diyabete dek varan pek çok farklı başlıkta önemli bir rol oynadığı görüldü.Vitaminler keşfedildikleri ilk günden bu yana, vücut dokuları tarafından üretilemeyen ve beslenme yoluyla alınması gereken, organik kimyasallar olarak tanımlanmıştır. Vücut metabolizmasında vitaminler son derece önemli bir rol oynarlar.D vitaminine gelince, D vitamini diğer vitaminler için geçerli olan bazı kuralların dışına çıkabilen bir vitamindir. Az önce belirttiklerimizin aksine D vitamini vücut tarafından üretilir. Balık ve yumurta sarısı dışında doğal yiyeceklerde bulunmaz ve gıda yoluyla alınsa bile, işe yarar hale gelmesi için vücut tarafından değişime uğratılması gerekir.

 

Vücut D Vitaminini Nasıl Üretir?

Güneş enerjisi cildimizdeki bir kimyasalı, D3 vitaminine çevirir. D3 vitamini karaciğere ve oradan böbreklere taşınır. Böbrekler D3 vitaminini, aktif D vitaminine dönüştürür. D vitamini eksikliği kendini kas ve kemik ağrıları, kas  ve kemik zayıflığı veya kas spazmlarıyla gösterebilir.

 

D Vitamini Ne İşe Yarar?

D vitamininin en bilinen faydası kemik sağlığını korumasıdır. Bağırsaklarda kalsiyumun daha çok emilmesini sağlayarak kemiklere güç katar. D vitamini eksikliğinde vücut besinlerdeki kalsiyumun ancak % 10 ila 15 kadarını alabilir. Normal şartlarda ise bu oran % 30 ila % 40 civarındadır.

 

D vitamini eksikliği çocuklarda raşitizme, yetişkinlerde ise osteomalasi (kemik yumuşaması) hastalıklarının görülmesine neden olur. Gelişmiş ülkelerde her iki hastalığa da artık nadiren rastlanır. Ancak başka bir kemik hastalığının, halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporozun yükselişte olduğu söylenebilir.

D vitaminin vücudu üst solunum yolları enfeksiyonu gibi çeşitli enfeksiyonlara karşı güçlendirdiği ve gribe karşı koruduğu bilinmektedir.

 

D Vitamini Eksikliği Hangi Sorunlara Neden Olur?

Vücutta D vitamini seviyesi düşük olduğunda bu durum kemiklerde depolanan kalsiyumun da düşmesine yol açar. Böylece kemiklerde kırık riski de artmış olur.

İnsanların yaygın olarak tarlalarda, çiftliklerde, bahçelerde yani ‘dışarıda’ çalıştıkları eski zamanlarda D vitamini eksikliğinin nadir rastlanan bir durum olduğu söylenebilir. Ofis hayatı ile birlikte çok daha yaygın bir sorun haline gelmiştir. Kapalı mekanlar dışında bağırsak hastalıkları, karaciğer veya böbrek rahatsızlıkları da D vitamini eksikliğine yol açabilir. Ek olarak bazı ilaçların D vitamini üzerinde olumsuz etkisi görülebilir. Her şeyin normal göründüğü, sağlıklı bireylerde bile yaşın ilerlemesiyle birlikte D vitamini eksikliği riski artar.

 

Osteoporoz ve Kemik Erimesi: D vitamini olmadan bağırsaklar kalsiyumu yeterince ememez. Öte yandan kalp, sinir ve kasların gerektiği gibi işlemesi için kandaki kalsiyum seviyesi kritik bir önem taşır. Dolayısıyla vücut kanda kalsiyum seviyesinin düşmesine izin veremez ve sistem kemiklerdeki kalsiyumu kana aktarır. Böylece kandaki kalsiyum normal seviyesini korur ve hem kalp hem sinirler sorunsuz çalışmaya devam eder. Ancak bunun bedelini kemikler öder ve kalsiyum kaybı nedeniyle zayıflarlar.

 

Pek çok araştırma sonucu D vitamini eksikliğinin kemik erimesi, kalça ve diğer kemik kırıkları riskini arttırdığını göstermiştir.

 

Kas ve Sinir Sistemi: Osteoporoz kırık riskini arttırır. Osteoporoz kadar düşmeler de kırıklara neden olur ve D vitamini hem osteoporoz hem de düşme konusunda yardımcı olabilir. 2004 yılında yapılan bir araştırma D vitamini desteğinin düşme riskini % 22 oranda azalttığını göstermiştir. D vitamini kasların ve vücut dengesinin iyileşmesinde etkili olabilir.

 

Kalp ve Damar Hastalığı: Damar sağlığında D vitamini öne çıkar. Osteoporoz koroner arter hastalığı riskinin artmasıyla ve D vitamini düşük kan değerleri de koroner arter kireçlenmesinin artışıyla bağdaştırılır. Yüksek tansiyon ve D vitamini arasında bir ilişki bulunamamıştır ancak D vitamini eksikliğinin kalp krizi ve kalp yetmezliği riskini arttırdığı bilinmektedir.

 

Prostat Kanseri: Erkekler kemik erimesini genellikle bir kadın hastalığı olarak görür ve konuyla pek ilgilenmezler. Ancak D vitamini eksikliği sadece osteoporoz riski doğurmaz. Prostat kanseri erkeklerin görmezden gelemeyeceği ve son yıllarda D vitamini ile sıkça ilişkilendirilen bir konudur.

 

D vitamini hücre büyümesini düzenlemekte önemli bir rol üstlenir. Çeşitli deneyler, D vitamininin kanseri tanımlayan kontrolsüz hücre çoğalmasını önlemeye yardımcı olduğunu göstermiştir. Ayrıca D vitamini kanser hücrelerinin yayılmasını sınırlandırmaya ve kanser hücrelerini öldürmeye de katkıda bulunur.

 

Yapılan araştırmalar güneşli iklimde yaşayan ve kanında D vitamini değerleri yüksek olan erkeklerde prostat kanseri riskinin azaldığını göstermiştir. Bu konuda kesin konuşmak için daha çok araştırmaya ihtiyaç vardır ve prostat kanserinin yanı sıra kolon, göğüs, pankreas ve böbrek kanseri için de D vitaminin riski azalttığına dair bulgular sunan bazı çalışmalar olmuştur.

 

Diğer Sağlık Sorunları: D vitamini eksikliğinin risk oluşturduğu düşünülen diğer sağlık sorunları şöyledir:

 

  • Obezite
  • Bağışıklık sistemi hastalıkları
  • MS hastalığı
  • Romatoid artrit
  • Kireçlenme
  • Gut hastalığı
  • Parkinson hastalığı
  • Depresyon
  • Alzheimer hastalığı
  • Kronik halsizlik sendromu
  • Fibromiyalji
  • Kronik ağrı
  • Dişeti hastalıkları
  • Sedef hastalığı

D Vitamini Eksikliğinde Rol Oynayan Başlıca Faktörler

Yaşadığınız Yer: Ekvatordan uzak bölgelere, D vitamini için gerekli olan güneşin UVB ışınları, kış aylarında giderek daha az ulaşmaya başlar. Günlerin kısalmaya başlaması ve vücudun büyük kısmının giysilerle kapatılıyor olması da D vitamini açısından dezavantajdır.

 

Hava Kirliliği: Fosil yakıt ve benzerlerinden havaya salına  karbon gazları UVB ışınlarını tutarak D vitamini üretimine engel oluşturur.

 

Güneş Kremleri: Güneş kremleri UVB ışınları engelleyerek D vitamini üretimini engelleyebilir. Aslında engellemekten çok belki de azaltır demeliyiz. Güneş kremi kullananlar arasında çok az kişi tüm UVB ışınlarını önleyecek miktarda krem sürmektedir.

 

Yaş: Yaşlandıkça vücudun D vitamini üretme kapasitesinde de azalma görülür.

 

Karaciğer ve Böbrek Hastalıkları: Her iki organ da D vitamini üretiminde kilit  rol oynar. Dolayısıyla karaciğer veya böbrek rahatsızlıkları D vitamini eksikliğine yol açabilir.

 

Sindirim Sistemi Hastalıkları: Bağırsaklarda emilen D vitaminin, ister yiyeceklerden ister takviye şeklinde ilaçlardan emilmesini ve vücuda geçmesini önleyen Çölyak hastalığı gibi sindirim hastalıkları D vitamini eksikliğine sebep olabilir.

 

Koyu Ten Rengi: Koyu tenli kişilerde, cilde rengini veren melanin adlı pigment D vitamini üretimini olumsuz etkiler.

 

Obezite: Yağ hücreleri kandaki D vitaminini emer ve bu da vücutta D vitamini eksikliğine neden olur.

 

D Vitamini Nasıl Alınır?

Güneşlenmek: D vitamini almanın en zahmetsiz yolu güneşlenmektir. Genel olarak tavsiye edilen, eğer D vitamini eksikliğiniz yoksa, her mevsim günde 20 dakika kadar güneş kremi kullanmadan yüzünüzü, kollarınızı veya bacaklarınızı güneşlendirmenizdir. Vücudunuzu tümüyle güneşe çıkarmanız gerekmez. Örneğin balkonda sadece kollarınızı veya bacaklarınızı güneşlendirmeniz de yeter. Güneş kremleri az faktörlü de olsa vücudun D vitamini üretimini engeller. Ayrıca evde ya da arabada cam kenarında oturmak da yine ışınları engeller ve D vitamini üretimi açısından faydası olmaz.

 

Ancak güneş ışınının zararlarını unutmamak ve güneşin en dik geldiği saatlerde korumasız şekilde güneşlenmek iyi bir fikir olmayabilir. D vitamini üretmek için cildin güneşin UVB ışınlarına ihtiyacı vardır. Oysa bunlar aynı zamanda cilde zararlı ve güneş kremlerinin engellediği ışınlardır. Dolayısıyla özellikle yaz aylarında dikkatli olmanız, cildi bir anda yakmamanız ve daha az riskli saatleri tercih etmeniz gerekebilir.

 

Vitamin Takviye İlaçları: Güneşin zararları ile ilgili bu kadar çok konuşurken, şimdi korumasız şekilde her gün neredeyse yarım saat güneşlenmeniz kulağa doğru gelmiyor olabilir. haksız da değilsiniz, öyleyse D vitamini takviyesi almayı düşünebilirsiniz. Burada altını çizebileceğimiz bir nokta en çok önerilen ve en faydalı olduğu düşünülen takviyenin D3 vitamini olduğudur. Bunun dışında doğru dozajı almanız da çok önemlidir. Eksik ya da fazla olmamalıdır. Dolayısıyla szin için en doğru D vitamini takviyesini doktorunuza danışarak alabilirsiniz.

 

Gıdalar: Açıkçası vücuda gerekli D vitaminini gıda yoluyla almak oldukça zor olacaktır. Zaten çok az gıdada bulunan D vitamini bu gıdalarda da son derece az miktarda bulunur.  yeterli D vitamini için bir günde onlarca yumurta sarısı tüketmek gerekmesi gibi bir sonuç ortaya çıkar.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*